bugün
- düşün ki o bunu okuyor16
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz23
- iğrenç bir his tarif et32
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi12
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (29)
misafirliğe içi dolu çöp poşeti götürmek. annem denizli'den dönerken arkadaşına havlu almış,hazır denk gelmişken götüreyim düşüncesinde. dışarı çıkarken şu çöpü de alayım atayım bari diyor. biniyor dolmuşa, gidiyor arkadaşının evine. veriyor poşeti. ev sahibi teyze de "ayy canım ne gerek vardı" falan diyor. açıyor, bakıyor bildiğin çöp. hakkatten anne ne gerek vardı?
uykuya dalmak üzereyken birden alarmın kurulmadığının akla gelmesi ile alarmı kurmak için yatağın yanındaki masanın üzerinde el yordamıyla telefonu arayıp, bi türlü bulamadıktan sonra yastıgın altına elini atıp telefonun bulunması ve telefonun ışığından yararlanıp masanın üzerinde telefonu aramaya devam etmek.
mülkiye edebiyat topluluğu - koza, 2010-2011 eğitim-öğretim yılını mülkiyeli büyük sivil şair ece ayhan'ı selamlayarak kapatıyor!
2002 yılında aramızdan ayrılan, şiirimizin "parasız yatılılar kuşağı"nın son temsilcisi ece ayhan çağlar, 1959 yılında mezun olduğu okulu siyasal bilgiler fakültesi'nde anılıyor!
bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan anma günlerine ece ayhan'ın mülkiyeli arkadaşları mustafa yuluğ ve güngör aydın, türk şiirinin en önemli kadın temsilcilerinden lale müldür ve filozof şair yücel kayıran, akademisyenler prof. aykut çelebi, dr. erdoğan kul ve eren barış, türk entelektüel camiasının kült ismi doğan hızlan, mülkiyeli eleştirmen,derlemeci tuncer uçarol, cumhuriyet kitap'tan şair, eleştirmen mustafa şerif onaran ve "ikinci yeni" teriminin isim babası muzaffer ilhan erdost katılıyor!
tiyatro sanatçısı altan gördüm de nefesiyle ece ayhan şiirlerine can veriyor!
3-4 mayıs 2011 tarihlerinde, ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi aziz köklü konferans salonu'nda gerçekleşecek etkinliğe "ayakta olan herkes" davetlidir!
mülkiye edebiyat topluluğu - koza,
ankara,2011
http://mulkiyeedebiyat.blogspot.com/
2002 yılında aramızdan ayrılan, şiirimizin "parasız yatılılar kuşağı"nın son temsilcisi ece ayhan çağlar, 1959 yılında mezun olduğu okulu siyasal bilgiler fakültesi'nde anılıyor!
bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan anma günlerine ece ayhan'ın mülkiyeli arkadaşları mustafa yuluğ ve güngör aydın, türk şiirinin en önemli kadın temsilcilerinden lale müldür ve filozof şair yücel kayıran, akademisyenler prof. aykut çelebi, dr. erdoğan kul ve eren barış, türk entelektüel camiasının kült ismi doğan hızlan, mülkiyeli eleştirmen,derlemeci tuncer uçarol, cumhuriyet kitap'tan şair, eleştirmen mustafa şerif onaran ve "ikinci yeni" teriminin isim babası muzaffer ilhan erdost katılıyor!
tiyatro sanatçısı altan gördüm de nefesiyle ece ayhan şiirlerine can veriyor!
3-4 mayıs 2011 tarihlerinde, ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi aziz köklü konferans salonu'nda gerçekleşecek etkinliğe "ayakta olan herkes" davetlidir!
mülkiye edebiyat topluluğu - koza,
ankara,2011
http://mulkiyeedebiyat.blogspot.com/
arkadaşımın aktarımı:
anne ceket beğenir, kızına aldırmaya çalışır, kız da dener.
-anne çok seksi bu be
-sen seks görmemişsin!
anne ceket beğenir, kızına aldırmaya çalışır, kız da dener.
-anne çok seksi bu be
-sen seks görmemişsin!
doğumgünü çocuğuymuş meğerse. kutlu ol.
luis bunuel'in özgürlük hayaleti filminde irdelediği durum.
http://www.sanatlog.com/w...lozetli_yemek_masasi1.jpg
http://www.sanatlog.com/w...lozetli_yemek_masasi1.jpg
tespit ve tavsiye insanı. her eve lazım.
refik halit karay in memleket hikayeleri adli kitabin hikayelerinden birisi olan sus payi ustabasi hasip efendi ile fabrika iscilerinden fotika arasindaki ask ekseninde donemini yansitan, iscinin somurulmesine ve sermayedarin hukumranligina bir elestiri olarak karsimiza cikiyor.
bursada saatciogullarinin ipek kozasi fabrikasinda ustabasi olarak calisan hasip efendinin sevdigi kiz fotika da diger isci kizlar gibi fabrikanin calisma kosullari yuzunden hayatini kaybediyor.
fabrika kosullari aktarilirken kosullarin agirligina ve ucretin azligina dikkat cekiliyor: her ay bir genc kiz zayiflayarak, oksurerek eriyor ve bir gun evinden cikamaayacak duruma gelerek öluyordu. uc dort kurusa karsi 14 saat kaynar sular basinda zehir soluyorlardi.
isci kizlarin dinlenme suresinin azligini da soyle vurguluyor yazar: agriyan baslarini, yanan goguslerini dinlendirmek icin yalniz 6 saatleri vardi; gulmek ve konusmak icin degil!
hasip efendinin fotikaya olan aski onu olen karisina benzetmesinden ileri geliyor. bahsedildigi gibi fotika fabrika ortamindan etkilenip evde yatili bir hasta olarak kaliyor, bu surecte hasip efendi onunla ilgilenmeye calisiyor ama cabalarina ragmen alti ay sonunda fotika öluyor.
yazar, dis ulkelerdeki fabrikalarin kosullarina gonderme yapmak adina hasip efendi ile papazi konusturuyor.bu konusmada papaz avrupa fabrikalarinin calisma surelerini, ucretlerini, bu baglamda kanunlari, verilen mucadeleyi, isyanlari anlatiyor.daha sonar fabrika sahiplerinin basvurdugu oyunlara, tek yonlu iscileri dusunmeyen davranislarini anlatiyor.bu konusmadan sonra hasip efendi`nin gozu aciliyor, artik dusunebiliyor.fabrika sahibine ofke kusuyor.
yazar, kapitalist gucun tek yonlu dusuncesini de fabrikatorun olen kizi tanimamasi, bunu umursamamasi ile gosteriyor.daha da onemlisi islerinin durmamasi, para akiminin kesilmemesi adina isten ayrilmak isteyen hasip efendi ye karsi maas arttirimina gidiyor ve onun hiddetini para(guc) ile dindiriyor.bir bakima sus payi oluyor bu.
maasinin artmasi ile hasip efendi`nin hiddeti birkac gun icinde eriyor ve her sey eskisi gibi devam ediyor.aslinda bu isten kazancli cikan hasip efendi degil, sermayedar oluyor her zaman oldugu gibi.
bursada saatciogullarinin ipek kozasi fabrikasinda ustabasi olarak calisan hasip efendinin sevdigi kiz fotika da diger isci kizlar gibi fabrikanin calisma kosullari yuzunden hayatini kaybediyor.
fabrika kosullari aktarilirken kosullarin agirligina ve ucretin azligina dikkat cekiliyor: her ay bir genc kiz zayiflayarak, oksurerek eriyor ve bir gun evinden cikamaayacak duruma gelerek öluyordu. uc dort kurusa karsi 14 saat kaynar sular basinda zehir soluyorlardi.
isci kizlarin dinlenme suresinin azligini da soyle vurguluyor yazar: agriyan baslarini, yanan goguslerini dinlendirmek icin yalniz 6 saatleri vardi; gulmek ve konusmak icin degil!
hasip efendinin fotikaya olan aski onu olen karisina benzetmesinden ileri geliyor. bahsedildigi gibi fotika fabrika ortamindan etkilenip evde yatili bir hasta olarak kaliyor, bu surecte hasip efendi onunla ilgilenmeye calisiyor ama cabalarina ragmen alti ay sonunda fotika öluyor.
yazar, dis ulkelerdeki fabrikalarin kosullarina gonderme yapmak adina hasip efendi ile papazi konusturuyor.bu konusmada papaz avrupa fabrikalarinin calisma surelerini, ucretlerini, bu baglamda kanunlari, verilen mucadeleyi, isyanlari anlatiyor.daha sonar fabrika sahiplerinin basvurdugu oyunlara, tek yonlu iscileri dusunmeyen davranislarini anlatiyor.bu konusmadan sonra hasip efendi`nin gozu aciliyor, artik dusunebiliyor.fabrika sahibine ofke kusuyor.
yazar, kapitalist gucun tek yonlu dusuncesini de fabrikatorun olen kizi tanimamasi, bunu umursamamasi ile gosteriyor.daha da onemlisi islerinin durmamasi, para akiminin kesilmemesi adina isten ayrilmak isteyen hasip efendi ye karsi maas arttirimina gidiyor ve onun hiddetini para(guc) ile dindiriyor.bir bakima sus payi oluyor bu.
maasinin artmasi ile hasip efendi`nin hiddeti birkac gun icinde eriyor ve her sey eskisi gibi devam ediyor.aslinda bu isten kazancli cikan hasip efendi degil, sermayedar oluyor her zaman oldugu gibi.
vaktinde kendilerine mail atanlara albumlerini isteyen kisinin adresine bedava yolluyorlardi.kendilerine atilan mail sonucunda terli bir atletinizi uzerine ketcap sikilmis olarak bize gonderirseniz biz de size albumumuzu yollariz. cevabi vermeleri uzerine beyaz bir atletle 2 saat basket oynanmis, atlet terletilmis, okulun yakinindaki donerciden ketcap alinarak uzerine sikilmis, bunun uzerine atletin uzerine isenmis,bir kismina da o gun nezle olan birinden sumuk odunc alinmis ve bu yollanmistir. karsiliginda ise tek album beklerken 3 album alinmistir.baba gruptur.
eskiden bu savunmayi yapmak zorunluydu nbade kurallar dahilinde.alan savunmasi yapilamiyordu.bu bakimdan nbain geleneksel savunmasidir.alan savunmasi kadar yapilmasi icin zeka istemez.ayaklarin hizli hareket etsin,biraz da atletik ol yaparsin.ama rakip oyuncu seni gecti mi diger takim elemanlari da kendi adamlari ile ilgilendiginden senin oyuncuya yetisene kadar basketi yemis olursun.nbade bu kural kalkmistir ama hala alan savunmasi yerine man to man secilir.cunku dedigim gibi alan savunmasini yapmak daha fazla zeka ister ve nbade oynayanlar amerikan agirliklidir.avrupa asilli oyuncularin oldugu takimlarda alan savunmasini gormek daha mumkundur.
demir leydi lakabi ile anilmaktadir.1979 yilinda maden iscileri sendikasini ezerek iktidara gelmistir.issiz yiginlar olusturup bunu sendikalara karsi guc olarak kullanmistir.amerikadaki göttasi icin: (bkz: ronald reagan)
michael jordan`in sut stilidir. alir topu surer, surer rakibini gecer ileri dogru bi adim sonra o adimi geri ceker ziplar, yukselir rakibi de onunla yukselir sonra rakibi dususe gecer o hala yukseliyordur ve zirvedeyken topu potaya yonledirir ve genellikle basketle sonuclanir.
oynayan tüm gençlik oyununu didik didik etmiş, türkiye ligi hasretini takım yaratarak gidermiştir.hatta gazetelerden tek tek takımların kadroları incelenip, oyuncu kaliteleri sıralanıp, degistirilecek takımın oyuncularına uyarlanmaya çalısılmısıtır.sapıkılıktır, ama eglencelidir.
marijuana bu sözcükten türemiştir. marijuana kelimesi kullanmak yerine jane kelimesinin kullanımı daha geniştir.
beethoven' ın narsistliğini " herkese bahşettiği zevki -benim eserlerimi dinleme zevkini- bana vermiyor " diye tanrıya kızarken anlıyoruz.
türkçeye "beethoven'ı anlamak" olarak çevrilmiştir. filmin konusu ise söyledir:
büyük besteci beethoven, hayatının son yıllarında yeni besteler üretmek konusunda sıkıntı çekmektedir. başarı elde eden son çalışmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala üzerinde çalıştığı besteyi bitirememekte ve zaten sıkıntılı olan durumuna bu, daha da çok sıkıntı eklemektedir. sağırlığının gittikçe artması ve buna bağlı olarak da kendini çok daha fazla yanlız hissetmesi, içinde olduğu bunalımı daha da arttırmaktadır.
bu sıkıntılı durumda, son bestesini söz verdiği tarihte bitirebilmesi için çalışmalarını kopya edecek bir kişiye ihtiyaç duyar. o kişi ise genç ve güzel anna holtz olacaktır.
büyük besteci beethoven, hayatının son yıllarında yeni besteler üretmek konusunda sıkıntı çekmektedir. başarı elde eden son çalışmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala üzerinde çalıştığı besteyi bitirememekte ve zaten sıkıntılı olan durumuna bu, daha da çok sıkıntı eklemektedir. sağırlığının gittikçe artması ve buna bağlı olarak da kendini çok daha fazla yanlız hissetmesi, içinde olduğu bunalımı daha da arttırmaktadır.
bu sıkıntılı durumda, son bestesini söz verdiği tarihte bitirebilmesi için çalışmalarını kopya edecek bir kişiye ihtiyaç duyar. o kişi ise genç ve güzel anna holtz olacaktır.
çakmak bulmak ile telafi edilebilecek durum.
bilinen en eski boğa güreşi 7. alphonso'nun taç giyme törenini kutlamak için gerçekleştirilmiştir.bu dövüş önceleri at üzerinde mızrakla yapılan aristokrat eğlencesi iken 18.yy dan itibaren halk meydanlarına yayılmıştır.